-
1 saklamak
1. أبطن [أَبْطَنَ]Anlamı: görünmesine engel olmak2. أجن [أَجَنَّ]Anlamı: görünmesine engel olmak3. أسر [أَسَرَّ]Anlamı: görünmesine engel olmak4. أضمر [أَضْمَرَ]Anlamı: görünmesine engel olmak5. ادخر [اِدَّخَرَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek6. اذخر [اِذَّخَرَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek7. برقع [بَرْقَعَ]Anlamı: görünmesine engel olmak8. جن [جَنَّ]Anlamı: görünmesine engel olmak9. حجب [حَجَبَ]Anlamı: görünmesine engel olmak10. حجب [حَجَّبَ]Anlamı: görünmesine engel olmak11. حرز [حَرَزَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek12. حفظ [حَفِظَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek13. حوش [حَوَّشَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek14. خبأ [خَبَّأَ]Anlamı: görünmesine engel olmak15. خزن [خَزَّنَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek16. خزن [خَزَنَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek17. خفى [خَفى]Anlamı: görünmesine engel olmak18. دجل [دَجَّلَ]Anlamı: görünmesine engel olmak19. دفن [دَفَنَ]Anlamı: görünmesine engel olmak20. دمس [دَمَّسَ]Anlamı: görünmesine engel olmak21. ذخر [ذَخَرَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek22. رعى [رَعَى]Anlamı: korumak, muhafaza etmek23. زغزغ [زَغْزَغَ]Anlamı: görünmesine engel olmak24. صان [صانَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek25. موه [مَوَّهَ]Anlamı: görünmesine engel olmak26. وارى [وارَى]Anlamı: görünmesine engel olmak27. ورى [وَرَّى]Anlamı: görünmesine engel olmak28. وفر [وَفَّرَ]Anlamı: korumak, muhafaza etmek29. عمى [عَمَّى]Anlamı: görünmesine engel olmak -
2 kapamak
1. أخفى [أَخْفَى]2. آصد [آصَدَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek3. أصد [أَصَّدَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek4. أغلق [أَغْلَقَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek5. أقفل [أَقْفَلَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek6. أوصد [أَوْصَدَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek7. دربس [دَرْبَسَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek8. سد [سَدَّ]Anlamı: tıkamak, içini doldurmak9. سكر [سَكَرَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek10. صك [صَكَّ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek11. غلق [غَلَقَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek12. قفل [قَفَّلَ]Anlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek13. كتم [كَتَمَ] -
3 saklamak
vt1) behalten2) aufbewahrenparalarını kasada saklıyor er bewahrt sein Geld im Safe auf3) ( görünmesine engel olmak) versteckenbir şeyi birinden \saklamak etw vor jdm geheim haltenAllah saklasın! Gott bewahre!
См. также в других словарях:
kapamak — i 1) Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı. H. E. Adıvar 2) Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak 3) Bir şeyin görünmesine engel olmak Bu yapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saklamak — i 1) Elinde bulundurmak, tutmak Okul kitaplarımı saklıyorum. 2) i, de Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak Paralarını kasada saklıyor. 3) Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak 4) i, de Bozulmadan doğal durumları ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlık etmek — bir şeyin önünde durarak görünmesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük